10 Ekim 2010 Pazar

Hz Lut A.S. Hayatı

Hz. İbrahim'in kardeşi; Harran'ın oğlu Hz. Lut Ibrahim aleyhisseläma ilk iman edenlerdendi.
Birlikte, Babil'den hicret edip Harran'a varmışlardı. Hz. İbrahim orada kalmıştı. Hz. Lut ise Sedom ve Gomora şehirlerinin bulunduğu Ürdün ve civarına gitti ve oraya yerleşti. Oldukça güzel ve zengin bir şehir olan, Sedom ülkenin en bayındır bölgesiydi, Ancak insanları yoldan çıkmış idi. Orda her türlü ahlaksızlıklar vardı. Putlara tapıyorlar, soygunlar yapıp zavallı insanların ellerinde ne varsa yağmalıyorlar ve en önemlisi ise cinsi sapıklık yapıyorlardı. Yani kadın yerine erkeklere şehvetle yaklaşıyorlardı. Bundan daha kötü daha tiksindirici birşey olabilirmiydi acaba?

Yüce Allah yeryüzünde yarattığı canlıları bir erkek ve
bir dişiden meydana getirmişti. bütün canlıların
üremesi bu iki unsurun, birleşmesinden meydana
geliyordu. Hal böyle iken sapık ilişkiyi seçen Sedom
halkı en yanlış ve en çirkin yolu seçmişlerdi. Bu
yüzden o bölgeye gelen kimseler aynı davranışlarla
karşılaştıkları için Sedom'luları hiç mi hiç
sevmiyorlardı. Yolu o bölgeden geçen yolcular, ne
yapıp ne edip Sedom'a uğramadan geçmeyi tercih
ediyorlardı. Yolu yanlışlıkla Sedom'a düşenler ise
Sedom'luların sarkıntılıklarından dolayı mutlaka
kavgaya tutuşurlardı. Bu iğrenç durumu o kadar
benimsemişlerdi ki onlara oldukça normal bir işmiş
gibi geliyordu.

İşte Hz. Lut'un Sedom'a gönderiliş gayesi buydu. Sapıklık bataklığına gömülmüş olan Sedom halkını bu bataktan söküp çıkarmaya çalışacaktı.
Yüce Allah'ın yasakladığı her şeyde insanlar için mutlaka maddi ve manevi zararlar vardır. Nitekim bu sapık ilişkilerin, günümüzün en korkunç hastalığı olan, "AIDS"ın yayılmasına en büyük aracılığı ettiği tartışılmaz bir gerçektir.
Hz. Lut kendisine Yüce Allah tarafından,
peygamberlik görevi verilir verilmez, Sedom halkını bu
kötü huydan vazgeçmeye çağırdı. Bu azgın insanlara
doğruyu anlatmak gerçektende çok zordu.

- Ey kavmim, Ey Sedom halkı, ben size gönderilen
emin bir peygamberim. Sizler daha önce hiç bir
kavmin işlemediği büyük bir günahı işliyorsunuz. Gelin
bu kötü işleri terkedin. Sizler bir insansınız. Bu
yaptıklarınızı hayvanlar bile yapmıyor. Çevrenize şöyle
bir bakın. Hiç bir hayvan dişisi dururken erkeğe
yanaşıyor mu? Cahillik batağına öyle saplanmışsınız
ki, hem nefsinize hemde başkalarına zulmediyorsunuz
Ben Allahü teälänın emirlerini size iletiyorum. !
Allah'tan korkun ve ona itaat edin.
Sedom halkı bu davete pek itibar etmedi. Hz. Lut'un
sözlerine gülüp geçtiler. Onu dinlemediler. Çok az kişi
iman etmişti. Bunun üzerine Hz. Lut onları Allah'ın  
azabı ile korkutmaya çalıştı.

- Ey halkım. Benim bu anlattıklarımda luv ı>u menfaat
yoktur. Bütün bunları Dünya ve ahiret saadetiniz icin
sizlere anlatıyorum. Eğer bu haliniz böyle devam
ederse korkarım helak olursunuz. Sapıklığı normal bir
halmiş gibi gören, bu azgın kavmin ileri gelehleri,     
aralarında konuşup bir karara vardılar.
      
- Hz. Lut ve ona inananları Sedom'dan kovalım. Güya bize temizlik namusluk davası güdüyorlar. Üstelik ona inananlarda gittikçe artıyor.
Gariptirki ahlaksızlık ve sapıklık içinde boğulanlar iffetli ve namuslu olanları suçluyorlardı. Gidip bu kararlarını Hz. Lut'a bildirdiler.

Lut aleyhisseläm onları sogukkanlı karşılamıştı.
- Ey Lut eğer sen bizi kınamaya devam edersen seni bu memleketten kovarız. Saçma sapan sözlerle bizleri oyalayıp durma. Madem bizi korkutuyorsun doğru      , sözlü isen şu vadettiğin Allah'ın azabını getirde görelim.
Ey kavmim ben sizin yaptığınız bu çirkin işleri şiddetle kınıyor ve nefret duyuyorum. Sizleri kesinlikle tasvip etmiyorum. Ya Rabbi, beni ve ehlimi onların kötü     emellerinden kurtar.
Hiç bir peygamber ıslahında ümidi kesmediği milleti için beddua etmezdi Ancak Lut aleyhisselämın hiç umudu kalmamıştı.

Sedom halkı hiçde ıslah olacağa benzemiyordu. Onlar azabı hakediyordu.
Allahü teälä, Hz. Lut'un duasını kabul etmişti. Lut kavmini yok etmek için üç melek görevlendirmişti. Bu melekler yakışıklı birer delikanlı suretinde Hz. Lut'a gönderildi. Melekler önce Hz. Ibrahim'e uğrayıp, "İSHAK" adlı bir oğlu olacağını müjdeleyeceklerdi. Melekler Hz. İbrahim'e müjdeyi verdikten sonra bir öğle vakti Hz. Lut'a misafir olarak geldiler. O sırada Hz. Lut tarlada çalışmakta idi. Yabancılan görünce hemen yanlarına gitti.
- Safa geldiniz yabancılar.
- Safa bulduk.

- Hayırdır nereden gelir nereye gidersiniz?
- Yolcuyuz. Sedom şehrine kalmak için uğradık, sana misafir olalım dedik.       Hz. Lut iyice terlemişti. Gelen misafirlerin melek olduğunu anlamamıştı. Misafirierin yakışıklı olduklarını görünce, endişelenmişti.
Sedom'lular bu yabancıları gördüklerinde rahailık vermezlerdi. Ancak kendisine gelen bu misafirleride reddetmek bir peygamber için çok ağır bir işti.     Donakalmıştı. Sedom'lular evine hücum ederek bu gençlere saldırabilirlerdi. Bir an ne yapacağını bilemedi. Ancak Sedom'luların çirkin hallerini belli etmek için şöyle dedi.

- Ey misafirler, belliki buranın yabıncısısınız ve belli ki bura ahalisinin hallerini hiç bilmemektesiniz.
- Neymiş o halleri.   
- Yeryüzünde bu kavimden daha ahlaksız daha kötüsü olamaz.
Hz. Lut'un bu sözleri üzerine, meleklerden Cebrail arkadaşlarına dönerek, "Şahit olun" demişti. Yüce Allah Sedom halkının heläki için Lut aleyhisselamın      kavmi aleyhine dört defa şehadet etmesini şart koşmuştu. Bunun üzerine aynı soru üç kere daha soruldu. Üç kerede aynı cevap alınmıştı. Işte Sedom halkı için azap hak olmuştu.

Hz. Lut akşama doğru misafirleri alarak kimselere
görünmeden eve getirdi. Evde hanımı Vahile ile kızları
bulunuyordu. Vahile aslında Hz. Lut'a inanmamıştı.
İman ettiğini söyleyip hep öyle görünmüştü.   
İmansızlığını içinde gizlemişti bu güne kadar. Halbuki
Vahile bir peygamber karısı olarak, dünya ve ahiret
saadetini kazanabilecek, büyük bir nimet içindeydi.
Allah'ın sevgili peygamberine zevce olmuştu.  
O tıpkı Hz. Nuh'un hanımı gibi bunun kıymetini bilemedi. Gizlice evden çıkıp misafirleri olduğunu Sedom'lulara bildirdi. Haber bir anda etrafa yayıldı Herkes müjdeli bir habermiş gibi durumu birbirine anlatıyordu.

Süratle toplanıp Hz. Lut'un evini çevirdiler. Misafirlerin kendilerine teslim edilmesini istiyorlardı. Hz. Lut'un korktuğu başına gelmişti. Perdeyi f aralayarak dışarı baktı. Sedom'lular ellerinde meşalelerle evin etrafını çepeçevre kuşatmışlardı. Taşkınlıklarını arttırınca Hz. Lut onlara nasihat etti.
- Bunlar benim misafirlerimdir. Onlara karşı beni mahçup etmeyin. Alah'tan korkun beni rezil etmeyin.
Ancak Sedom halkının gözü kararmıştı. 
- Ey Lut. Bak işte şimdi tuzağa düştün. Bize nasihatlar
edip duruyordun. Ama bak sende gençleri eve
almıssın.     

Hz. Lut'un tüm çabaları boşa gitmişti. Ne söylese ne anlatsada, bu azgın kavmi durduramıyordu.
- Keşke size yetecek gücüm olsa, Ya da sağlam bir yere sığınsam.
Hz. Lut'un çaresiz kaldığını gören elçi melekler duruma müdahale ettiler. Lut aleyhisseläma melek olduklarını söylediler. Görevlerini anlattılar.
- Ey Lut korkma ve üzülme. Onlar bize hiç bir şey yapamazlar. Onlar azabı hakettiler. Artık ne kadar nasihat etsende faydasız. Kapıyı aç. Bırak gelsinler. Bize bir şey yapamazlar. Hz. Lut çok şaşırmış. Aynı derecede sevinmişti. İçindeki sıkıntı dağılmış, kuş gibi hafiflemişti. Allah'a şükrettikten sonra kapıyı açtı.

Şehvetten gözleri kararmış ahlaksız Sedom'lular, naralar atarak, salyalar akıtarak, içeri daldılar. O anda melekleri asıl şekilleri ile görünce nur (ısık) dan gözleri kamaşıp görmez oldular. Neredeyse korkudan ödleri patlayacaktı. Yine geldikleri gibi çığlıklar ata ata, birbirlerine çarparak, ezerek, Hz. Lut'un evini
terkettiler.
- Lut'un evine sihirbazlar toplanmış. Sakın
yaklaşmayın.
Kalabalık çabuk dağılmıştı. Etraf tenhalaşınca
Melekler, Lut aleyhisseläma bundan sonra ne
yapmaları gerektiğini anlattıktan sonra oradan
kayboldular.  

- Ey Lut sen görevini yaptın. Milletine Cenab-ı Allah'ın emirlerini duyurdun. Aileni ve sana tabi olanları alarak bu şehirden hemen uzaklaş. Müminlerin hiç biri senden geride kalmasın. Hanımında diğerleri gibi helak olacak. Yola çıktıktan sonra hiç kimse geriye dönüp bakmasın. Geride ne olup bittiğini merak etmeyin. Sabaha doğru hepsi azap olacaktır.
Hz. Lut müminleri bir araya toplayıp, onlara olanı biteni anlattı. Ve hep birlikte şehri sessizce terkettiler. Sabaha doğru, Yüce Allah'ın azabıda yetişmişti. sedom'un altı üstüne gelmişti. Üzerlerine taş yağıyordu. Bağırmaları taçışmaları fayda vermemişti.

Yağmur gibi yağan taşların altında kaldılar. Güneş
tamamen doğduğunda, bir tek müşrik kalmamıştı.
Aynı şekilde Gomorro şehride yerle bir olmuştu. Daha
sonra, her taraftan kaynarsular fışkırarak, yurdun her
tarafı göl olmuştu.
Bugün o şehirin yerindeki göl, "Lut gölü" adıyla f, anılmaktadır. Lut aleyhisseläm daha sonra, kızları ve müminleri ile beraber, Şam diyarına ämcası Hz. Ibrahim'in yanına gitmiştir. Kavminin helakinden      sonra, yedi yıl daha Şam'da kalmıştır. 80 yaşında ise   vefat etmiştir. Kabri İbrahim aleyhisselämın bulunduğu Halilürrahman kasabasındadır.

17 yorum:

  1. çok uzun ama olsun araştırmak zevkliydi

    YanıtlaSil
  2. çok güzel tam istediğim gibi teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Hanimi cikip haber vermiyordu evin bacasindan duman cikariyordu boylece musrikler evde birinin oldugunu anliyordu ve hz lut da musriklere i.an etmeleri halinde kendi kizini onlara verecegini yani evlendirecegini soylemisti ama yinede inanmadilar ve azginliklarina devam ettiler .

    YanıtlaSil
  4. Çok anlamlı Peygamberlerin hayatını okumak benim için güzel

    YanıtlaSil
  5. Lut'un kaçışından sonra kızları ile mağarada yatması, kızlarının babalarına şarap içirmeleri, onunla "soyumuz devam etsin" diye yatakta yataak zina etmelerini anlatmmaşısınız.

    YanıtlaSil
  6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. Evet mağarada yaşananlar anlatılmıyor tevrat ta yazar aynı zamanda kuranı kerimde de böyle bişeyin olmadığı yada iftira olduğu ile ilgili hiç bir bilgi yoktur diye biliyorum

    YanıtlaSil
  8. Mağara olayı kuranı Kerim'de yazmasa bile iftiradır. Cinsi sapkınlığın konu edildiği ve sırf bu yüzden helak olunan kavmin peygamberi kendisi bu sapkınlığı yapar mı? Din mantık üzerinedir biraz düşünen Allahü Teala'nın böyle bir çelişkiye izin vermeyeceğini bilir. Ayrıca Tevrat yahudiler tarafından tıpkı incil gibi kendi amaçları doğrultusunda değiştirilmiştir. Bir peygambere iftira atıp müşriklerden olmayın.

    YanıtlaSil
  9. mağra olayı dikkatimi çekti

    YanıtlaSil
  10. Bu tür çirkin sapık iftiralara inanmayin ve günaha gitmeden.peygamber çocukları Boyle bir günaha işlemezler.

    YanıtlaSil
  11. keşke daha kısa olsaydı:(

    YanıtlaSil
  12. biraz daha kısa olsaydı daha iyi olurdu :)

    YanıtlaSil
  13. paragraflarda bazı yazım yanlışları var onlar biraz sıkıntı oldu :/

    YanıtlaSil
  14. Milletin kafasını karıştırmayın peygamberler hakkında çirkin itamda bulunmayan onlar Allah'ın seçkin kullaridir zina yapmazlar

    YanıtlaSil